Merhabalar sevgili okur,

Amsterdam’ı gezip görmeye geldik ve neler dikkatimizi çekti? Neler gördük? Bu yazımızda Amsterdam tatilimizde neler yaşadığımızdan bahsedeceğiz. Haydi bize eşlik edin.

  • Trafik ve Bisiklet

Schiphol havalimanından şehir merkezine gitmek isterseniz bunu birden fazla şekilde yapabilirsiniz. Biz otobüs kullanarak şehir merkezine ulaştık ve araç tam saatinde kalktı. Fazladan bir bekleme veya insanların otobüse binerken sebep olduğu kargaşayla karşılaşmadık. Şehir merkezine gidene kadar yollar sakindi ve herhangi bir trafik sıkışıklığı yaşamadan çok rahat bir şekilde merkeze ulaştık.

Merkeze ulaşır ulaşmaz ilk dikkatimizi çeken durum etrafımızı saran, çeşitli model ve şekillerdeki bisikletler oldu. Yayalardan veya arabalardan çok bisiklet gördük yollarda. Gerçekten bisiklet şehri ve bisiklet dostu bir yer Amsterdam. Bu sebeple de bisiklet yolları ve bisiklet park alanları çok yaygın. Bisikletliler de trafik kurallarına uyarak dönüş sırasında el-kol hareketleriyle dönüş yönünü belirtiyorlar.

Araçlar trafik kurallarına uyuyor fakat bize göre Amsterdam’da trafik kurallarına uyma oranı Polonya’ya göre bir seviye daha düşük. Amsterdam da şehir içi yolların Polonya’ya göre biraz daha dar olması ve turist sayısının çok fazla olması etken olabilir.

Park konusuna gelince park yerlerinin ücretlendirilmesi konusu burada da var. Bir çok ülkede yapıldığı gibi park yeri biletlemesi yapıyorsunuz.

  • Alışveriş

Alışveriş yapması Polonya’ya göre burada çok daha kolay. Neredeyse herkes ingilizce bildiği için derdinizi, isteğinizi ingilizce olarak anlatabilir, yardım alabilirsiniz. Marketlerin çoğunda gençler çalışıyor.

Kasaların haricinde yine fazlaca kasiyersiz, self servis, kasalar var. Kolaylıkla onları tercih edip kullanarak hızlıca alışveriş yapabilirsiniz. Biz en yaygın olan Albert Heijn marketinden alışveriş yaptık. Bu marketlerin self desk kasalarında veya bazı marketlerde Visa, Mastercard veya nakit kabul etmiyorlar. Sadece Hollanda içerisinde kullanımı yaygın olan ödeme platformu Maestro kartını kabul ediyorlar. Nakit geçen ayrı kasaları da var tabi.

Bazı cafe, restoranlarda sipariş vermek isterseniz, masadaki QR-code yardımıyla menüleri inceleyebiliyorsunuz. Sonra istediğiniz yemeği veya içeceği seçip ödemesini yaptıktan sonra sizin masanıza siparişinizi getiriyorlar.

Ödeme sırasında tip (bahşiş)bırakabiliyorsunuz isterseniz, mecburi değil. Bu kolaylıkla birlikte garsonu çağırmak veya beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Bizce güzel bir uygulama 🙂

  • İngilizce ve Turistler

Herkesin İngilizce bilmesi çok güzel bir avantaj. Nereye giderseniz gidin sadece ingilizceyle tüm işinizi halledebiliyorsunuz.

İngilizcenizi pratik yapmak istiyorsunuz ama çevresel faktörler yeterli gelmiyorsa Amsterdam’da rahatlıkla İngilizce pratik yapabilirsiniz.

Çok sayıda turist geziyor şehirde. Tüm dünya ülkelerinden insanlar var hem çalışan hem gezen. Dolayısıyla kültür çeşitliliği hakim olduğundan farklı kültürden insanlarla tanışabilirsiniz. Ve tabi ki Türkler olarak her yerdeyiz, sıklıkla Türklerle karşılaşabilir, Türk çalışan veya restoran, market görebilirsiniz.

  • Amsterdam Kanalları

Yerli insanlar öğle arasında yiyecekleri yemekleri çoğunlukla kendi getiriyor. Eğer kanal yakınlarında çalışıyorlarsa kanal kenarına oturarak keyifle öğle yemeklerini yiyorlar. Çalışanlar dışında da birçok insan marketten hazır gıda alarak kanal kenarında öğününü geçiriyor. Genelde sabah veya öğle yemeklerini çok hafif yapıyorlar. Bizdeki gibi serpme kahvaltı türünden değil 🙂

Esrar kullanımı serbest olduğu için sokaklarda, kanal kenarlarında vs. esrar içen insanlara denk gelebilirsiniz. Sokak harici yasal olarak içilebilen Coffee shoplar var. Burası normal bir kahve alıp içeyim diyeceğiniz sıradan yerlerden değil. Esrarınızı keyifle içebileceğiniz, size kimsenin karışmadığı cafelerden 🙂 Kokusu normal sigaradan veya nargileden daha farklı daha ağır bir koku. Kokuya denk gelirseniz eğer esrar içildiğini hemen anlayabilirsiniz.

Mantar (hayal gördüren, kafa yapan ünlü mantarlar) almış, sokak ortasında tek bir noktaya kilitlenmiş, veya saçma diyebileceğimiz şekillerde davranan insanları görebilirsiniz. Şaşırmayın 🙂

Redlight sokaklarını boş göremezsiniz, sokaklar bir hayli hareketli. Özellikle akşam saatlerinden sonra hiç bitmeyen bir kalabalık, Redlight sokakları boyunca volta atıyor diyebiliriz 🙂 Yandaki görsel öğle saatlerinde çekildi.

Polonya’daki ilk haftamızı burada anlatmıştık. Amsterdam’a ait hangi lezzetleri denedik okumak isterseniz buyrun. Amsterdam için sizin de söylemek istedikleriniz veya dikkatinizi çeken farklı şeyler varsa yorumlarda buluşalım.

Instagramdan bizi takip ederek hem diğer paylaştıklarımıza hem de diğer günlük paylaşımlarımıza bakabilirsiniz.

Sevgiler 🙂

Categorized in:

Gezi,

Last Update: Temmuz 30, 2022