Merhabalar sevgili okur,
Polonya serüvenimiz başlamadan önce uzun zamandır görmek istediğimiz ve bu serüvende bizlere kısa süreli eşlik eden bir şehir bulunuyor. Gezilecek tarihi yerleri, kültürü ve bir çok yöresel yemekleriyle bilinir Gaziantep.
Uzun zamandır Gaziantep’i ziyaret edip, yöresel yemeklerinden tatmak istiyorduk fakat çeşitli sebeplerden dolayı şehri gezme fırsatı yakalayamadık. Gelin görün ki vize sürecinde günübirlik de olsa bu fırsatı yakaladık. Bu kısa sürede önceliğimizi gezmeye değil yemeğe verdik. Günübirlik bu sürede Gaziantep’te neler yedik, yemek aralarında nerelere gittik, sonra tekrar neler yedik sizlerle de paylaşalım. 🙂
İmam Çağdaş
Baklavası için değil et yemekleri için gittik öncelikle. İki aile gitmenin avantajını kullandık. Tek bir et yemeği değil, yemek istediklerimizden yarımşar porsiyon olacak şekilde söyledik. Böylelikle hepsini tadarak tüm yemekler için fikir sahibi olmuş olduk. Etlerin pişme durumuna, ağızda dağılmasına diyecek bir şey yok. Hepsi çok lezzetli ve tadı yerinde yemeklerdi. Bu lokanta genellikle rehberlerde tatlılar kategorisinde tanıtılır ancak bizce Kebap kategorisinin de üstlerinde yer alır.
Yemekler sonrası tatlılarda da aynı yolu izledik. Farklı tatlı çeşitlerinden birer porsiyon aldık ortaya ve hepsinden tatmış olduk. Tatlıları da lezzetliydi. Damak zevki ve fiyatlar herkese göre değişkenlik gösterebilir tabi ki. Lezzet oranı genel olarak yüksek olup, ilgi ve hizmet kalitesi bizim için gayet yerindeydi. İmam Çağdaş’ın konumunu ve instagram hesabını buraya bırakalım.
Bakırcılar Çarşısı
Ağırlıklı olarak bakır işçiliği ile uğraşan bakır ustalarının dükkanlarını barındırıyor. Bakır eşyaların dışında farklı el sanatları dükkanları ve baharat dükkanları da yer almakta.
Bu dükkanların hepsi dar bir çarşı içerisinde karşılıklı olarak tek katlı ve ön yüzleri ahşaptan yapılarak inşa edilmiş. Çarşı içerisinde çeşitli bakır eşyalar (süs eşyalar, kazan, cezve, tepsi, bardak vb.), el sanatları (kolye, yüzük, sedef kakmaları), deriden üretilen yemeniler, taze baharat satan dükkanlar görebilirsiniz. Bu çarşı akşam saat 7-8’den sonra kapkaranlık bir yer halini alıyor. Aydınlatma çok zayıf olduğu ve tüm dükkanlar kapandığı için çarşıdan geçerek ilerlemek biraz tedirgin edici. Bu konuya dikkat etmenizi tavsiye ederiz.
Tahmis Kahvesi
1635’li yıllardan bu yana hala aktif bir şekilde açık olan Tahmis Kahvesi tarihin eski kahvehanelerinden biri. İki adet yerleri bulunuyor. Konum bilgisini bırakalım. Biri eski yıllardır var olan orijinal binaları, diğeri ise tam karşısında yarı açık ve tütün mamülleri içilebilen alan. Nargile sevenler için de, nargile kalitesi gayet yerinde. Buraya bir parantez açmak isterim. Nargile konusunda kendimi gurme addetmesem de hatrı sayılır bir bilgi ve tecrübem var. Beni tanıyan arkadaşlarımın bileceği üzere ben bir yerde nargileyi beğendiysem gerçekten de kullanılan malzemeleri, yapımı ve servisi denemeye değerdir. Burası için de bunu söyleyebiliriz. Gaziantep’e yolunuz düştüyse ve canınız nargile çektiyse Tahmis Kahvesi’ne uğrayın deriz. Menengiç kahvesi, dibek kahvesi, zahter çayı gibi yörede bilindik çok fazla içecek çeşiti var. Yemek sonrası kahve keyfi gibisi yok, gidip yerinde bir kahve içmenizi tavsiye ederiz.Kahve içmeyenlerde zahter çayını bir denemeli. Sindirime oldukça faydalı olduğunu duyduk.
Orkide Pastanesi
Dışarıdan normal bir pastane olarak göze çarpıyor. Modern bir Antep kahvaltısı denemek isterseniz uğranması gereken bir yer. Yöreye ait ufak kaplarda serpme kahvaltı olarak sunuyorlar.Hepsinin lezzeti kendine has ve çok taze. Orkide pastahanelerinden birden fazla var, bizim bulunduğumuz Orkide Pastanesi yeni ve büyük olan. Taksi kullanacaksanız mutlaka belirtin. 🙂
Zeugma Müzesi
Zeugma Antik Kenti’nden çıkartılan mozaikler ile beraber Roma Dönemi’ne ait heykeller, sütunlar ve çeşmeler, toplamda 2.500 metrekarelik bir alanda bulunuyor.Antik Kent ilk olarak Selevkos Euphrathes ismiyle kurulmuş, MÖ 64 yılında Roma hakimiyetine geçtikten sonra ismi köprü başı anlamını taşıyan Zeugma olarak değiştirilmiş. Zeugma müzesinde çok fazla mozaik eserleri yer alıyor. Fakat en önemli ve diğerlerine göre oldukça küçük bir parça halinde keşfedilmiş olan mozaik, MS ikinci yüzyıl tarihli Çingene Kızı isimli mozaik. Bu mozaik karanlık bir odada ayrı olarak sergileniyor. Müzenin konumunu bırakalım.
Gaziantep Kalesi
Antep’in tam merkezinde bulunuyor. Kalenin yapımı hakkında net bilgiler bulamadık. Roma zamanında gözlem noktası olarak kullanılmaktaymış. Kale “Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi” olarak da kullanılıyor. Bizim içerisini gezme fırsatımız olmadı ama taksicilerden dinlediğimiz kadarıyla gidip görülmeye değermiş. 🙂
Yesemek
Gaziantep yöresine ait farklı farklı lezzetleri tadabileceğiniz, güzel nezih bir restaurant. Gittiğiniz mevsime göre bazı sebze yemekleri olmayabilir. Biz burada gastronomi tepsisi söyledik. Böylece birden fazla yöresel yemeğin tadına bakabilme fırsatı yakaladık. Porsiyonları oldukça yerinde. Hepsinin lezzeti harika. Gidip tatmanızı tavsiye ederiz. Instagram hesabına ve konum bilgisini bırakalım.
Katmerci Zekeriya Usta
İster tatlı olarak ister kahvaltı öğünü olarak yiyin. Bol fıstıklı ve tadı tatlı mı tatlı olan bir katmer. Yanında soğuk süt ile beraber harika oluyor. Porsiyon olarak gayet büyük olduğu için 2 kişiden fazla olmanızı tavsiye ederiz. Zekeriya Usta‘nın yerini buraya bırakalım.
Bunlar gibi bir çok lezzet durakları var ve sadece bir gün yetmez. Bir şeyler yedikten sonra diğerine geçmek için araya mutlaka enerji harcama noktaları olarak kültürel, tarihi yerler koymakta fayda var. Metanet Lokantası gibi ünlü yerlere gitmek istediğinizde de akşam 5 gibi kapatıyorlar. Böyle yerlere önceden plan yapmak gerekiyor. Biz bu kadar az zamana bu yerleri sığdırabildik. Umarız diğer yerleri de görme şansımız olur.
Bilinen yerlerin aksine sizlerin gidip gördüğü tattığı yerler varsa bizlere yazın, bilinmeyen güzel yerleri görüp bilinmeyen lezzetleri tatmak isteriz.
Sevgiler 🙂